Ensar Vakfı, ÖNDER, İlim Yayma Cemiyeti, İlim YaymaVakfı ve TÜRGEV işbirliği ve Değerler Eğitimi Merkezi'nin (DEM) akademikorganizasyonuyla, "100. Yılında İmam-Hatip Liseleri Uluslararası Sempozyumu",Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü'nde yapıldı.
YTÜ Davutpaşa Kampüsü Kültür ve KongreMerkezi'nde gerçekleşen sempozyuma; Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İstanbulBüyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr.Mehmet Görmez, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, İslam HukukuProfesörü Hayrettin Karaman, Ensar Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı İsmail CenkDilberoğlu, yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda akademisyen, STKyöneticisi/temsilcisi ve dinleyici katıldı.
İmam hatip liselerinin kuruluş öyküsünü anlatan sinevizyon gösterimiyle başlayan sempozyumun açılış konuşmasını yapan Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öcal, imam hatip liselerinin bir varoluş mücadelesi vererek bugünlere geldiğini söyledi. Öcal, imam hatip camiasının önlerine konan her türlü durumakarşı asil bir duruş sergilediğini ve ayakta kalmayı başardığını ifade etti.
Öcal'ın ardından konuşma yapan Ensar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı İsmail Cenk Dilberoğlu ise, İmam Hatip Liselerinin 100 yıllık tarih boyunca bazı zorlukları atlatarak Türkiye'nin modernleşme tarihinde bir ayna olarak yer aldığını söyledi. Dilberoğlu, sempozyumdan çıkan verilerin İmam Hatipler'in geleceğinde önemli bir yere sahip olacağını belirtti.
Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, "Mezunu ve mensubu olmaktan onur duyduğum imam hatip liselerinin 100. yılının, dünü, bugünü ve yarının konuşulacağı böyle bir sempozyuma ev sahipliği yapmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Kürsüde bugün buraya çıkanlar imam hatiplerin geleceğini konuşacaklar. 28 Şubat döneminde Sultanahmet Meydanı'nda yapılan o mitingin organizatörlerinden bir tanesiydim. O gün o mitingi organize ederken sokaklara astığımız afişlerde, bu ülkeyi yönetenlere, bu ülkede yaşayanlara, imam hatiplere dokunmayın demiştik. Onlar imam hatiplere dokunarak, imam hatiplerin kapılarını kapatacaklarını düşündüler. Ama bir şeyi hesaba katmadılar, bu milletin ve Allah'ın hesabını dikkate katmadan imam hatiplerin kapılarını kapatmaya çalıştılar. Ama, Allah yüreklerde öyle kapılar açtı ki 1 olan imam hatipler 1000 oldu. Biz bugün imam hatiplerin belki bin yıllıkperspektifini konuşacağız" şeklinde konuştu.
"BAŞKA COĞRAFYALARA DA MODEL"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, milletleri millet yapan değerler olduğunu söyleyerek, imam hatip okullarının önemine dikkat çekti. Topbaş, "Bin yıllık tarihimiz var. Bu tarih içinde bizim kültürel değerlerimiz, manevi değerlerimiz, inanç dünyamız ve öz değerlerimizle bütünleşen bir millet olarak, bugün bir Türkiye Cumhuriyeti var. Bir bireyi, bir insanı alıp istediğiniz gibi yönlendirip yetiştirebilirisiniz; ama bir toplumu farklılaştıramazsınız. Her ülke kendi değerleri üzerine ayağa kalkabilir. İşte imam hatiplilerin de bu çerçeve içinde, 100 yıl öncesinden başlayan bu yürüyüşünü görmekteyiz. Yönetimlerin üzerindeki baskısına rağmen milletin eseri olarak, halkın kendi öz desteğiyle gücü yeniden ortaya çıkmıştır" diye konuştu. İmam hatiplerin bu ülkenin kendi değerleri üzerinde ayağa kalkmasına ve başka coğrafyalara model olmasına katkı sunduğunu söyleyen Topbaş, "Bu sempozyumda inanıyorum ki kendi ülkesinin değerlerine sahip nesilleri yetiştirmenin formülü, gözden geçirilecek" dedi.
DİNİ HAYATTAKİ YERİ KÜÇÜMSENEMEZ
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı olarak açılan imam hatip liselerine öğretmen bulamadıklarına dikkat çekerek, özellikle bu okullarda eğitimci yetiştirmek konusunda herkesin biraz daha elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise imam hatip okullarının milletimizin, kültürümüzün ve değerlerimizin derin vicdanına tercüman olduğunu ifade etti. Artık imam hatip okullarının, gerek kurumsal yapısı, gerekse ürettiği insan malzemesi açısından pek çok akademik araştırmaya da konu olduğunu vurgulayan Görmez, imam hatip okullarının dünyanın birçok Müslüman ülkesinde de model olarak görüldüğünü söyledi. Görmez, sempozyumda imam hatip okullarının bugünü ve yarınının değerlendirilirken eksiklikleri ve kusurlarının da değerlendirilmesinin gerektiğini belirtti.
İmam hatip liselerinin toplumsal hissiyat ağırlığını ortaya koymayı başardığını söyleyen Görmez, "İmam hatip liselerinin dini hayattaki yeri, rolü ve katkıları asla küçümsenemez" dedi.
İmam hatip okullarının eğitim sistemine çok önemli katkıları olduğunu da kaydeden Görmez, yeni sorularla yüzleşme cesaretinden vazgeçmemek ve olası beklentiler karşısında hangi stratejilerle başvurulacağının belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
"YOLUNA DEVAM EDECEKLER"
Son açılış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Bizim bu konuya doğru bakmamız lazım. İmam hatip nesli bu ülkeye ne kazandırdı? Hangi ihtiyaçtan doğdu ve var olduğu süreçler içerisinde neler yaptı? Bunları hepimiz objektif bir değerlendirmeye tabi tutarsak göreceğiz ki; bu nesil, bu millete ve devlete çok şey kattı, hiçbir şey kaybettirmedi. Hep artılarıyla önde oldu. Buna tarih şahittir. Türkiye'mizin bugüne kadar olan geçmişi buna tanıktır. İmam hatip liseleri milletin okullarıdır. Çünkü bu okulları kuranlar bizzat millettir" diye konuştu. İmam hatiplerin siyasal rüzgâr ne olursa olsun yoluna devam edeceğini söyleyen Bozdağ, "Karşı duruş imam hatiplere değil, karşı duruş din eğitimi almış, din bilgisine sahip kişileredir aslında" dedi.Bozdağ'ın ardından sempozyumun ilk açılış sunumunu; İslam Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman yaptı. Karaman, imam hatip lise yıllarında öğrencilik hayatını dinleyicilerle paylaştı. Okul anıları ile dinleyicileri zaman zaman güldüren Karaman, İmam Hatip okullarının bugün ve yarın olmasının önemine değindi.
SEMPOZYUM 3 FARKLI SALONDA SÜRDÜ
Açılış konuşmasının ardından 3 farklı salonda paralel olarak gerçekleştirilen sempozyum kapsamında 2 gün süresince "Modern dünyada İslam dini eğitimi", "İslam eğitiminin geçmişi, bugünü ve geleceğinin önemi", "Türkiye'nin din eğitimi deneyimi, imam hatip liselerinin ilk prototipi: Darülhilafeti'l Aliyye Medreseleri", "Siyaset ve imam hatip okulları", "İmam hatip liselerinde yetiştirilmek istenen insan modeli" ve "Demokratikleşme süreci ve İHL'lerin geleceği" konularında oturumlar düzenlendi.
Türkiye'nin yanı sıra, Belçika, Hollanda, İsveç, İskoçya, Singapur, Avusturya ve ABD'deki çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin konuşmacı olarak yer aldığı sempozyum, yoğun ilgi ve katılım ile sona erdi.